18 yaşımda babamı kaybettim. O günden sonra 21 sene boyunca keşke dediğim bir çok şey oldu. Keşkelerle yaşamak artık benim bir alışkanlığım haline gelmişti. Fakat bugüne kadar beni sürekli yavaşlattılar. Keşke demek, zamana ve kadere kafa tutmak gibidir.
Keşke dedikçe olduğun yerde kalıyorsun. Yapmak istediğin hiçbir şeyi gerçekleşmiyor. Hayat her türlü devam ediyor. Ama geride aklından çıkmayanların da seninle geliyorsa sana birer yük oluyorlar. Böylelikle hep o yükleri yanında taşıyor ve her yere götürüyorsun demektir. İşte o zaman yavaş gittiğinin farkına varabilirsin.
Üstündeki yüklerden kurtulmanın zamanı geldi. Artık yanında taşıdığın yüklerinle ilerlemekten vazgeç. Ben sana kendi hikayemi anlatıyorum. Bakalım benim fark ettiklerimle birlikte sen kendi geçmişini gözden geçir. Kendini geliştirmenin en iyi yolu başkalarını eleştirmekten caz geçmek ve geçmişinle yüzleşmektir. Keşkelerle yaşamak kimseye fayda sağlamaz.
Keşkelerinizden kurtulun…
Neden Başkalarının Hayatlarına Özeniyoruz?
Neden başkalarının hayatlarına özeniyoruz? Geçmişteki kendime baktığım zaman hep başkalarının yaptıklarına özenmişim ve kendi isteklerimin farkına varamamışım. Bunu değiştirebilmek için de öncelikle böyle olduğumu görebilmem gerekmekteydi. Hep başkalarının hayatlarına özenmek kendi hayatından memnun olmadığını gösterir. Önce elimizde nelerin olduğunu görerek hareket etmeli ve sahip olduklarımıza şükretmeliyiz.
Başkalarının yaptıklarına takılı kalmak ve sürekli onları gözlemlemek, kendi hayatımızda mutlu olmadığımızı gösterir. Başkalarının başarılarına göz dikmek, kendi başarısızlığımızı kabul etmemektir. Esas başarı bu şekilde bir bakış açısına sahip olduğunu görerek onu değiştirebilmektir.
Sevgiler…